Bu benim vasiyetim ve son mesajım.
Eğer bu sözlerim size ulaştıysa bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başarmıştır.
Evvela selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu.
Allah biliyor ki, gözlerimi Cibaliye Mülteci Kampı’nın sokaklarında hayata açtığım günden bu yana, halkıma destek ve onların sesi olabilmek için sahip olduğum bütün güç ve gayreti harcadım. Umudum, Allah’ın ömrümü uzatması ve ailem ile sevdiklerimle birlikte işgal altındaki asıl yurdumuz, Aşkelon’daki (El-Mecdel) kasabamıza dönmemdi. Ancak Allah’ın takdiri daha önce geldi, hükmü ise kesindir.
Acıyı tüm detaylarıyla yaşadım; kaybı ve yarayı defalarca tattım. Buna rağmen, gerçeği olduğu gibi, tahrif etmeden ve çarpıtmadan aktarmaktan bir gün bile geri durmadım. Rabbim, susanlara, bizi öldürmeyi kabul edenlere, nefesimizi boğanlara, çocuklarımızın ve kadınlarımızın parçalanmış bedenlerinin kalplerinde hiçbir etki bırakmayanlara ve halkımıza bir buçuk yıldan uzun süredir uygulanan katliamı durdurmayanlara şahit olsun.
Sizlere Filistin’i emanet ediyorum — Müslümanların tacındaki inciyi, bu dünyadaki her özgür insanın kalbinin atışını.
Sizlere halkını ve mazlum çocuklarını emanet ediyorum; ki bu küçükler ne hayal kurmaya ne de güven ve huzur içinde yaşamaya fırsat buldular. İsrail bombalarının ve füzelerinin binlerce ton ağırlığındaki yükü, o pak bedenlerini ezdi; etleri parçalara ayrıldı, uzuvları duvarlara saçıldı.
Sizlere tavsiyem: Zincirler sizi susturmasın, sınırlar sizi durdurmasın. Ülkenin ve halkın özgürlüğüne giden yolda köprüler olun; ta ki haysiyet ve özgürlük güneşi çalınmış topraklarımızın üzerine doğana kadar.
Aileme sahip çıkmanızı tavsiye ediyorum.
Gözümün nuru, sevgili kızım Şam’a… Onu büyürken görmeyi hayal ettim ama ömrüm yetmedi.
Kıymetli oğlum Salah’a… Ona destek olup, yol arkadaşı olarak omuz omuza yürümeyi; olgunlaşıp yükümü hafifletmesini ve mesajımı tamamlamasını arzuladım.
Sevgili anneme… Onun bereketli duaları sayesinde bugünlere geldim. Duaları kalemim oldu, yoluma ışık tuttu. Allah kalbine sabır versin, ondan razı olsun, bana yaptığı iyiliklerin karşılığını kat kat versin.
Ve ömür arkadaşım, canım eşim, Salah’ın annesi Biyan’a… Savaş bizi günlerce, aylarca ayırdı; fakat o sözünde durdu. Eğilmeyen zeytin ağacı gövdesi gibi dimdik kaldı; sabretti, tevekkül etti. Yokluğumda emaneti bütün güç ve imanla taşıdı.
Onların etrafında kenetlenin; Allah’tan sonra onlara dayanak olun.
Ben ölürsem, ilke üzere sabit kalarak ölmüş olacağım. Allah’a şahitlik ederim ki, O’nun takdirine razıyım, O’nunla buluşmaya iman ettim, ve kesin olarak biliyorum ki Allah katındaki, burada kalan her şeyden daha hayırlı ve kalıcıdır.
Allah’ım! Beni şehitler zümresine kat, geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla; kanımı, halkım ve ailem için özgürlük yolunu aydınlatan bir ışık kıl.
Bana darılmayın, hakkınızı helal edin, bana rahmet dileğinde bulunun. Çünkü ben ahdim üzere yürüdüm; ne değiştirdim ne de bozdum.
Gazze’yi unutmayın…
Ve beni de hayır dualarınızda, mağfiret ve kabul dileklerinizde unutmayın.
Enes Cemal eş-Şerif
06.04.2025
Bu, canımız, sevgili Enes’in şehadetinden sonra yayımlanmasını vasiyet ettiği metindir.